Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Temmuz 2023 Cumartesi

AIRBUS MI BOEING Mİ?

 

Sivil havacılık denilince aklımıza gelen ilk uçaklar Boeing ve Airbus üretimi uçaklardır. Bu iki şirket bu günlerde sivil havacılık alanında çok büyük bir rekabet içindeler. Airbus’un kurulduğu 1970 yılına kadar sivil havacılık pazarının neredeyse tamamını elinde bulunduran Boeing günümüzde ise Airbus tarafından geçilmiş durumda. Ancak aradaki rekabet hala çok başa baş ve iki şirkette pazarda birbirlerine üstünlük kurmak adına sürekli olarak uçaklarını ve sistemlerini geliştirmeye çalışıyorlar.

Bu yazımızda sivil havacılığın öncü bu iki firması arasında ne gibi farklar var, ayırt edici özellikleri nelerdir gibi soruların cevabını arayacağız. Ardından da uçak modellerini tek tek incelemeye başlayacağız.

Günümüz uçak teknolojisi çok hızlı ilerledi ve geldiğimiz nokta da pilotların işini kolaylaştıran ve uçuş kalitesini artırıp daha iyi bir yolculuk imkanı sunan teknolojiler ortaya çıktı. Bu gelişmenin en büyük nedenlerinden biri de Airbus ve Boeing arasındaki bu rekabet.

Peki bir uçağın Airbus mı Boeing mi olduğunu nasıl anlayabiliriz?

Airbus’ta Boeing’te uçaklarında değişiklikler yapsalar da yeni geliştirmeler için çalışsalar da uçaklarında adeta geçmişten gelen bir gelenek gibi bazı izler taşırlar.

En büyük farklardan biri kokpitte diyebiliriz. Boeing uçağın kontrolü için “Yoke” denilen bir kol kullanırken, Airbus ise “Sidestick” kullanmaktadır.

      



 Boeing ve Airbus Kokpiti [1],[2]

Diğer bir fark ise kokpit camlarındadır. Airbus kokpit camları daha çok düz şekildedir. Boeing kokpit cam kenarları ise “V” şeklindedir. Bazı uçak tiplerinde daha farklı yaklaşımlar olabilir. Örneğin; Airbus A350-900 tipi uçakların kokpit camları daha özgün bir tasarıma sahip oval yapıdadır.

Airbus, uçakları iniş takımlarını topladığında bir kapak yardımıyla bunu kapatmayı tercih etmiştir. Boeing uçaklarında ise iniş takımları toplandığında onu örtecek bir kapak yoktur.

Bu iki uçak firması arasındaki bir diğer farkta kanat ışıkları arasındadır. Uçaklar hangi yöne gidildiğinin belli olması için ve gökyüzünde fark edilmesi için bazı ışık sistemlerine sahiptirler. Örneğin; gövde altında beyaz ışık ve kanatlardaki yeşil ve kırmızı ışıklar gibi. Yeşil ışık sağ kanatta kırmızı ışık ise sol kanatta yer alır. Böylece pist üzerinde veya gökyüzünde uçağın size doğru gelip gelmediği ayırt edilebilir. Bunların dışında iki kanat ucunda ve kuyrukta üç adet çarpışma önleyici (strobe lights) ışıklandırma sistemi bulunur. Bunlar flaşlı şekilde yanıp sönerler. İşte iki uçak firması arasındaki bir farkta bu noktada ortaya çıkıyor. Airbus çarpışma önleyici ışıkları art arda iki kez yanarken, Boeing uçaklarında ise tek ve uzun bir şekilde yanar.

 

 

Airbus ve Boeing uçakları arasındaki temel farkları inceledikten sonra gelin biraz da bazı uçak modellerine daha yakından bakalım. Bu incelemeyi yaparken Türk Hava Yolları’nın filosunda bulunan uçaklara ağırlık vermeye çalışacağım. Şunu unutmamak lazım ki her Havayolu şirketi kendi istekleri doğrultusunda modellerde bazı değişiklikler yapabilmektedir. Örneğin uçakların koltuk sayısı şirketlerin isteklerine göre farklı olabilir veya birden fazla motor seçeneği olması durumunda şirketler farklı motor tercihlerinde bulunabilir. Uçakları teker teker inceledikten sonra en sona ekleyeceğim tabloda tüm uçaklar için verileri toplu bir şekilde görebileceksiniz.



B737-800;


                                     

THY’nin filosunda 85 adet ile en çok bulunan uçak B737-800 tipi uçaktır. Kısa mesafeler için kullanılan bu uçağın maksimum menzili 5436 km’dir. 2 adet CFM-56 Turbofan motoruyla uçan bu uçaklar 151 ila 189 yolcu taşıma kapasitesine sahiptir. Maksimum kalkış ağırlığı ise 79 ton olarak bilinmektedir. Bu uçağa dışarıdan baktığınızda 2 büyük kapı ve kanat üzerindeki 2 küçük kapı dikkatiniz çekecektir. Kanat uçlarına bakıldığında ise kıvrık kanat şekli dikkat çekiyor. Bu tasarım motor verimliliğini artırıyor, sürüklemeyi azaltıyor ve daha tasarruflu bir uçuş imkanı sunuyor.

 

B737-900 ER;


ER yani extended range adı üstünde menzili artırılmış anlamına gelmektedir. Nitekim 5925 km ile de B737-800’lere göre de daha uzun bir menzile sahiptir. B737-800’ler ile aynı motorları kullanan B737-900 ER 85 ton maksimum kalkış ağırlığına sahiptir ve 151 ila 169 yolcu kapasitesine sahiptir. THY filosunda 15 adet bulunmaktadır. B737-800’lere göre yaklaşık 3 m daha uzun bir gövdeye sahiptir. Yine kıvrık kanat yapısı burada da kullanılmıştır. Dışarıdan bakıldığında 2 büyük kapı, 2 küçük kapı ve kanadın hemen arkasında 1 orta boy kapı dikkat çekmektedir.

   

B737 MAX 8/9;


B737 MAX’ler tartışmalı MCAS sistemi nedeniyle karıştığı 2 büyük ölümcül kaza neticesinde uzun süre yere hapsedilmiştir. Bu günlerde sorunların çözülmesiyle tekrar gökyüzündeki görevlerine devam etmektedirler. Gelişmiş kokpit sistemi ve yeni teknolojileri ile öne çıkmaktadırlar. Boeing geçmişinin aksine bu uçaklarda “split winglet” kullanmıştır.  CFM LEAP 1B motorlarıyla ve motorların arka kısmındaki dişli benzeri yapısıyla dikkat çekmektedir. THY bünyesinde 28 adet MAX 8 ve 5 adet MAX 9 tipi uçak kullanılmaktadır. Yaklaşık 6500 km menzile sahiptirler. B737 MAX 8’ler yaklaşık 82 ton maksimum kalkış ağırlığına sahipken MAX 9’lar yaklaşık 88 ton maksimum kalkış ağırlığına sahiptir.

Boeing mühendislerine göre split winglet kullanımı yaklaşık 2.2% oranında bir yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Bu sayede havayolu şirketlerinin milyonlarca dolar kar edebileceği söylenmektedir. Uçaklar kanatın altında yüksek basınç üstünde ise alçak basınç oluşması prensibi ile uçarlar. Hava her zaman yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine doğru hareket etme eğilimindedir. Bu durumda kanat uçlarında bazı problemlere neden olabilmektedir. Yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine geçmeye çalışan hava “induced drag” adı verilen sürükleme çeşidini ortaya çıkarmaktadır. İşte “split winglet” bu nokta da verimliliği artırmaktadır. Kanat ucunda yarattığı vortex ile bu sürüklemeyi azaltır ve yakıt tasarrufu sağlar.

Tartışmalı MCAS Sistemi;

MCAS (Maneuvering Characteristic Augmentation System) sistemi uçak kontrol karakteristiklerini geliştirmek ve yüksek hücum açılarında yukarı yunuslama eğilimini azaltmak için kullanılan bir uçuş kontrol sistemidir.[3] MCAS sisteminin MAX uçaklarına eklenmesinin nedeni motorların tasarımsal olarak biraz daha önde olması ve bunun da uçağın boylamsal dengesini etkileyebileceği düşüncesiydi. Etiyopya Havayolları’na ait B737 MAX 8 uçağı 10 Mart 2018 tarihinde düşmüş, Endonezya’da ise Lion Hava Yolları’na ait bir başka B737 MAX 8 uçağı ise 29 Ekim 2018 tarihinde düşmüş ve iki kazada toplam 346 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kazaların ortak noktası ise iki kazanın da MCAS sistemi nedeniyle meydana gelmesidir. MCAS sistemi uçağın her iki ön tarafında bulunan AoA (hücum açısı) sensörlerinden birinin uçaktaki hücum açısı artışını tespit edip yazılımın devreye girmesiyle uçağın burnunu aşağı doğru indirmek amacıyla elevatörlere komut göndermesi mantığıyla çalışır. İşte bu kazalarda da MCAS sistemi devreye girerek uçakların manuel kontrol edilmesi imkanını vermedi ve sonuç olarak kazaya yol açtı. Daha sonra Boeing hatasını kabul etti ve MCAS üzerinde bir takım güncellemeler yaptı. Artık MCAS sistemi tek bir sensörden gelen bilgiyle değil her iki sensöründe ortak fikirde olması sonucu devreye girecek. Kazalarda en büyük sorunlardan biri olan sistemin tekrar tekrar devreye girmesi yerine sadece bir kez devreye girecek. Bu güncellemeler sonrası uçaklar tekrar FAA tarafından sertifike edilmiştir ve Boeing 737 MAX tipi uçaklar tekrar uçmaya başlamıştır.

 

B777 -300 ER;

 


 THY’nin uzun menzilli uçağı ve filosunda 33 adet bulunan B777 300ER tipi uçaklar 12000 km menzile sahiptir. 349 ila 400 civarında yolcu taşıma kapasitesine sahiptir. 73,9 m ile THY filosundaki en uzun uçak olduğu söylenebilir. Kanat uçları geriye doğru eğik “raked” yapıdadır. Maksimum kalkış ağırlığı 351 tondur ve 181000 litre yakıt alma kapasitesine sahiptir.

 B787- 9 Dreamliner;

İçerinde birçok yenilik barındıran 787 Dreamliner THY filosunun en uzun menzilli uçağıdır. 14140 km mesafeye kadar gidebilmektedir. Maksimum kalkış ağırlığı 252 ton olan Dreamliner’dan THY filosunda 18 adet bulunmaktadır. 300 yolcu taşıma kapasitesine sahiptir ve uzun rotalarda kullanılmaktadır. 126000 litre yakıt alma kapasitesine sahiptir. General Electric Genx motorları sayesinde gürültü oranı çok düşük bir şekilde çalışmaktadır. Uçağın gövdesi %50 oranında kompozit malzemeden yapılmıştır. Çoğu uçakta alüminyum yapı ağır basmaktadır. Bu durum bu uçağın daha hafif olmasını ve aerodinamik olarak daha verimli olarak daha uzun mesafelere gidebilmesini sağlamaktadır.

 Uçağın içinde de birçok yenilik mevcut. Normalde 8000 ft irtifaya ayarlı olan kabin içi basınç irtifası bu uçaklarda 6000 ft irtifaya ayarlıdır ve bu durum yolcular için daha konforlu ve fiziksel olarak daha az yorucu bir uçuş imkanı sunar. Bunun yanında yolcular için yapılan bir diğer yenilik ise geniş pencerelerdir. Ayrıca bu pencerelerde perde yok ve kumanda sistemiyle kontrol ediliyor. Kokpitte de bir takım yenilikler var tabi ki. Bunlardan en önemlisi HUD (Head Up Display) ekranı, bu ekranlar daha çok savaş uçaklarında kullanılır ve pilotun gözünün önüne şeffaf bir ekranda uçuşa dair temel bilgileri doğrudan getirir. İlk defa Dreamliner ile sivil bir yolcu uçağında kullanılmıştır.

Bugüne kadar 80 farklı şirketten 1540 adet sipariş alan Dreamliner’ın tanesi yaklaşık olarak 290 milyon dolardır.


 

A320-200;

THY filosunun kısa orta menzilli bir diğer uçağı A320-200 tipi uçaklardır. Filoda toplam 18 adet bulunur. İngiliz Syneca ve General Electric ortaklığında yapılan CFM-56 5B Turbofan motorları bu uçakları uçurmaktadır. Split winglet yapısına sahiptirler. Dışarıdan bakıldıklarında 2 adet büyük, 2 adet kanat üzeri küçük çıkış kapısına sahiptirler. Maksimum kalkış ağırlığı 77 tondur.


A320 / A321 NEO;

New Engine Option adıyla hayata geçirilen NEO projelerinde yakıt tasarrufu ve verimliliğin artırılması hedeflenmektedir. THY bünyesinde 4 adet A320 NEO, 52 adet ise A321 NEO bulunmaktadır. A321 NEO’lar A320 NEO’lara göre biraz daha uzundur. İkisinde de “sharklet” adı verilen winglet yapısı kullanılmaktadır. Bu uçaklarda en büyük sorun ise motor sorunlarıdır. THY zaman zaman bu motor sorunları nedeniyle uçakları yere indirmek zorunda kalıyor. THY Pratt Whitney PW 1100G motorlarını tercih etmişken, aynı uçaklara sahip Pegasus Havayolları ise CFM Leap 1 motorları tercih etmiştir. Bundan dolayı Pegasus motor sorunları yaşamazken THY ise sık sık sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar sadece THY bünyesindeki uçaklarda değil tüm Dünya’da diğer havayollarında da yaşanmaktadır. Pratt Whitney motorları nedeniyle iflasını açıklayan havayolları bile mevcut. Hindistan’ın Go First Air Havayolları’nın bünyesindeki tüm uçaklar neredeyse NEO tipi uçaklar ve hepsi Pratt Whitney motorlara sahip. Dolayısıyla uçakların büyük bir kısmı yerde olduğu için şirket batmış durumda. Havayolları durumu uluslararası mahkemelere taşımayı düşünüyor.

Peki bu motorlarda yaşanan kronik sorun ne? Arıza genellikle uçuş sonrası 1 ila 2 saatlik süre arasında ortaya çıkıyor. Motorun üst kısmı diğer bölgelere göre daha geç soğuyor bu da motorun şaftında bir eğilmeye neden oluyor. Bundan dolayı da motor arızaları ortaya çıkıyor.


A321-200;

A321 -200 uçaklarından THY filosunda 72 adet bulunmaktadır. Bu B737-800’lerden sonra en büyük sayı. 89 ton kalkış ağırlığına sahip A321-200 tipi uçaklar 5600 km menzile sahipler. Bu uçaklarda en çok öne çıkan detay “Fly By Wire” sisteminin kullanıldığı ilk uçaklardan biri olmasıdır.

Fly By Wire, bir otopilot sistemidir ve pilotun verdiği aşırı komutları limit içi değerlere dönüştürerek kazaların önlenmesini sağlar. Örneğin; pilot sidestick kolunu tamamen çekip uçağı burun yukarı kaldırdığında bu sistem bu durumun stall’a yol açmaması için hareketi limitler ya da motor takatini artırabilir.

A330-200 / A330-300;

A330-200 ve A330-300 uzun menzilli uçaklardır. THY filosunda 36 adet A330-300 ve 13 adet A330-200 tipi uçak bulunmaktadır. Maksimum kalkış ağırlıkları 230 ton civarındadır. A330-200 uçakları 13200 km menzile sahipken A330-300’ler ise 11750 km menzile sahiptir. İki uçakta da konvansiyonel winglet kullanılmıştır. Kanat açıklıkları aynı olsa da A330-300 daha uzun bir gövdeye sahiptir. A330-200 Rolls Royce Trent 700 tipi motor kullanırken A330-300 ise GE CF6-80E1 motorunu kullanır. A330-200 modelinin aynı zamanda 12 adet de kargo modeli THY filosunda mevcuttur.

 

A350-900;

THY’nın 400. uçak olarak reklamını yaptığı A350-900 tipi uçaklar birçok yenilik barındırmaktadır. Oval kokpit camları, sharklet kanat uçlarıyla estetik bir görünüme sahip olan bu uçağın maksimum kalkış ağırlığı 268 tondur. Kullandığı Rolls Royce Trent XWB Turbofan motoru ve karbon fiber takviyeli plastik gövdesiyle aerodinamik olarak verimli ve 15700 km menzile sahip bir uçak olarak öne çıkmaktadır. Bu özelliği ile THY filosunun en uzun menzilli uçağıdır. Tıpkı B787 Dreamliner’lar gibi bu uçaklarda da kabin irtifası 8000 ft değil 6000 ft olarak ayarlanmıştır. Bu da daha konforlu bir yolculuk imkanı sunmaktadır. THY bünyesinde 14 adet A350-900 tipi uçak bulunmaktadır.

 


Aşağıdaki tablolarda tüm uçaklara ait veriler bir araya getirilmiştir.

 
















 








1)     https://www.bloomberg.com/news/articles/2020-02-21/boeing-failure-to-fix-737-max-cockpit-light-may-draw-faa-penalty

2)     https://www.airbus.com/en/products-services/commercial-aircraft/cockpits

3)     https://www.boeing.com/commercial/737max/translations/737-max-contacts_tr.page

4)     https://www.flyertalk.com/articles/faa-takes-action-on-dreamliner-cockpit-seats-after-design-flaw-exposed.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder