Sivil havacılık denilince aklımıza gelen ilk uçaklar Boeing
ve Airbus üretimi uçaklardır. Bu iki şirket bu günlerde sivil havacılık alanında
çok büyük bir rekabet içindeler. Airbus’un kurulduğu 1970 yılına kadar sivil havacılık
pazarının neredeyse tamamını elinde bulunduran Boeing günümüzde ise Airbus
tarafından geçilmiş durumda. Ancak aradaki rekabet hala çok başa baş ve iki
şirkette pazarda birbirlerine üstünlük kurmak adına sürekli olarak uçaklarını
ve sistemlerini geliştirmeye çalışıyorlar.
Bu yazımızda sivil havacılığın öncü bu iki firması arasında
ne gibi farklar var, ayırt edici özellikleri nelerdir gibi soruların cevabını arayacağız. Ardından da uçak modellerini tek tek incelemeye başlayacağız.
Günümüz uçak teknolojisi çok hızlı ilerledi ve geldiğimiz
nokta da pilotların işini kolaylaştıran ve uçuş kalitesini artırıp daha iyi bir
yolculuk imkanı sunan teknolojiler ortaya çıktı. Bu gelişmenin en büyük
nedenlerinden biri de Airbus ve Boeing arasındaki bu rekabet.
Peki bir uçağın Airbus mı Boeing mi olduğunu nasıl
anlayabiliriz?
Airbus’ta Boeing’te uçaklarında değişiklikler yapsalar da
yeni geliştirmeler için çalışsalar da uçaklarında adeta geçmişten gelen bir
gelenek gibi bazı izler taşırlar.
En büyük farklardan biri kokpitte diyebiliriz. Boeing uçağın
kontrolü için “Yoke” denilen bir kol kullanırken, Airbus ise “Sidestick” kullanmaktadır.
Diğer bir fark ise kokpit camlarındadır. Airbus kokpit
camları daha çok düz şekildedir. Boeing kokpit cam kenarları ise “V” şeklindedir.
Bazı uçak tiplerinde daha farklı yaklaşımlar olabilir. Örneğin; Airbus A350-900
tipi uçakların kokpit camları daha özgün bir tasarıma sahip oval yapıdadır.
Airbus, uçakları iniş takımlarını topladığında bir kapak yardımıyla bunu kapatmayı tercih etmiştir. Boeing uçaklarında ise iniş takımları toplandığında
onu örtecek bir kapak yoktur.
Bu iki uçak firması arasındaki bir diğer farkta kanat ışıkları
arasındadır. Uçaklar hangi yöne gidildiğinin belli olması için ve gökyüzünde
fark edilmesi için bazı ışık sistemlerine sahiptirler. Örneğin; gövde altında
beyaz ışık ve kanatlardaki yeşil ve kırmızı ışıklar gibi. Yeşil ışık sağ
kanatta kırmızı ışık ise sol kanatta yer alır. Böylece pist üzerinde veya
gökyüzünde uçağın size doğru gelip gelmediği ayırt edilebilir. Bunların dışında
iki kanat ucunda ve kuyrukta üç adet çarpışma önleyici (strobe lights)
ışıklandırma sistemi bulunur. Bunlar flaşlı şekilde yanıp sönerler. İşte iki
uçak firması arasındaki bir farkta bu noktada ortaya çıkıyor. Airbus çarpışma
önleyici ışıkları art arda iki kez yanarken, Boeing uçaklarında ise tek ve uzun
bir şekilde yanar.
Airbus ve Boeing uçakları arasındaki temel farkları inceledikten
sonra gelin biraz da bazı uçak modellerine daha yakından bakalım. Bu incelemeyi
yaparken Türk Hava Yolları’nın filosunda bulunan uçaklara ağırlık vermeye
çalışacağım. Şunu unutmamak lazım ki her Havayolu şirketi kendi istekleri
doğrultusunda modellerde bazı değişiklikler yapabilmektedir. Örneğin uçakların
koltuk sayısı şirketlerin isteklerine göre farklı olabilir veya birden fazla
motor seçeneği olması durumunda şirketler farklı motor tercihlerinde
bulunabilir. Uçakları teker teker inceledikten sonra en sona ekleyeceğim
tabloda tüm uçaklar için verileri toplu bir şekilde görebileceksiniz.
B737-800;
![]() |
THY’nin filosunda 85 adet ile en çok bulunan uçak B737-800
tipi uçaktır. Kısa mesafeler için kullanılan bu uçağın maksimum menzili 5436 km’dir.
2 adet CFM-56 Turbofan motoruyla uçan bu uçaklar 151 ila 189 yolcu taşıma
kapasitesine sahiptir. Maksimum kalkış ağırlığı ise 79 ton olarak
bilinmektedir. Bu uçağa dışarıdan baktığınızda 2 büyük kapı ve kanat üzerindeki
2 küçük kapı dikkatiniz çekecektir. Kanat uçlarına bakıldığında ise kıvrık kanat
şekli dikkat çekiyor. Bu tasarım motor verimliliğini artırıyor, sürüklemeyi
azaltıyor ve daha tasarruflu bir uçuş imkanı sunuyor.
B737-900 ER;
ER yani extended range adı üstünde menzili artırılmış
anlamına gelmektedir. Nitekim 5925 km ile de B737-800’lere göre de daha uzun
bir menzile sahiptir. B737-800’ler ile aynı motorları kullanan B737-900 ER 85
ton maksimum kalkış ağırlığına sahiptir ve 151 ila 169 yolcu kapasitesine sahiptir. THY
filosunda 15 adet bulunmaktadır. B737-800’lere göre yaklaşık 3 m daha uzun bir
gövdeye sahiptir. Yine kıvrık kanat yapısı burada da kullanılmıştır. Dışarıdan
bakıldığında 2 büyük kapı, 2 küçük kapı ve kanadın hemen arkasında 1 orta boy
kapı dikkat çekmektedir.
B737 MAX 8/9;
B737 MAX’ler tartışmalı MCAS sistemi nedeniyle karıştığı 2 büyük ölümcül kaza neticesinde uzun süre yere hapsedilmiştir. Bu günlerde sorunların çözülmesiyle tekrar gökyüzündeki görevlerine devam etmektedirler. Gelişmiş kokpit sistemi ve yeni teknolojileri ile öne çıkmaktadırlar. Boeing geçmişinin aksine bu uçaklarda “split winglet” kullanmıştır. CFM LEAP 1B motorlarıyla ve motorların arka kısmındaki dişli benzeri yapısıyla dikkat çekmektedir. THY bünyesinde 28 adet MAX 8 ve 5 adet MAX 9 tipi uçak kullanılmaktadır. Yaklaşık 6500 km menzile sahiptirler. B737 MAX 8’ler yaklaşık 82 ton maksimum kalkış ağırlığına sahipken MAX 9’lar yaklaşık 88 ton maksimum kalkış ağırlığına sahiptir.
Boeing mühendislerine göre split winglet kullanımı yaklaşık
2.2% oranında bir yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Bu sayede havayolu şirketlerinin
milyonlarca dolar kar edebileceği söylenmektedir. Uçaklar kanatın altında
yüksek basınç üstünde ise alçak basınç oluşması prensibi ile uçarlar. Hava her
zaman yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine doğru hareket etme
eğilimindedir. Bu durumda kanat uçlarında bazı problemlere neden
olabilmektedir. Yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine geçmeye çalışan
hava “induced drag” adı verilen sürükleme çeşidini ortaya çıkarmaktadır. İşte “split
winglet” bu nokta da verimliliği artırmaktadır. Kanat ucunda yarattığı vortex
ile bu sürüklemeyi azaltır ve yakıt tasarrufu sağlar.
Tartışmalı MCAS Sistemi;
MCAS (Maneuvering Characteristic Augmentation System)
sistemi uçak kontrol karakteristiklerini geliştirmek ve yüksek hücum açılarında
yukarı yunuslama eğilimini azaltmak için kullanılan bir uçuş kontrol
sistemidir.[3] MCAS sisteminin MAX uçaklarına eklenmesinin nedeni motorların
tasarımsal olarak biraz daha önde olması ve bunun da uçağın boylamsal dengesini
etkileyebileceği düşüncesiydi. Etiyopya Havayolları’na ait B737 MAX 8 uçağı 10
Mart 2018 tarihinde düşmüş, Endonezya’da ise Lion Hava Yolları’na ait bir başka
B737 MAX 8 uçağı ise 29 Ekim 2018 tarihinde düşmüş ve iki kazada toplam 346
kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kazaların ortak noktası ise iki kazanın da MCAS
sistemi nedeniyle meydana gelmesidir. MCAS sistemi uçağın her iki ön tarafında
bulunan AoA (hücum açısı) sensörlerinden birinin uçaktaki hücum açısı artışını
tespit edip yazılımın devreye girmesiyle uçağın burnunu aşağı doğru indirmek
amacıyla elevatörlere komut göndermesi mantığıyla çalışır. İşte bu kazalarda da
MCAS sistemi devreye girerek uçakların manuel kontrol edilmesi imkanını vermedi
ve sonuç olarak kazaya yol açtı. Daha sonra Boeing hatasını kabul etti ve MCAS
üzerinde bir takım güncellemeler yaptı. Artık MCAS sistemi tek bir sensörden gelen
bilgiyle değil her iki sensöründe ortak fikirde olması sonucu devreye girecek. Kazalarda
en büyük sorunlardan biri olan sistemin tekrar tekrar devreye girmesi yerine
sadece bir kez devreye girecek. Bu güncellemeler sonrası uçaklar tekrar FAA
tarafından sertifike edilmiştir ve Boeing 737 MAX tipi uçaklar tekrar uçmaya
başlamıştır.
B777 -300 ER;
İçerinde birçok yenilik barındıran 787 Dreamliner THY
filosunun en uzun menzilli uçağıdır. 14140 km mesafeye kadar gidebilmektedir.
Maksimum kalkış ağırlığı 252 ton olan Dreamliner’dan THY filosunda 18 adet
bulunmaktadır. 300 yolcu taşıma kapasitesine sahiptir ve uzun rotalarda
kullanılmaktadır. 126000 litre yakıt alma kapasitesine sahiptir. General
Electric Genx motorları sayesinde gürültü oranı çok düşük bir şekilde
çalışmaktadır. Uçağın gövdesi %50 oranında kompozit malzemeden yapılmıştır.
Çoğu uçakta alüminyum yapı ağır basmaktadır. Bu durum bu uçağın daha hafif
olmasını ve aerodinamik olarak daha verimli olarak daha uzun mesafelere
gidebilmesini sağlamaktadır.
Uçağın içinde de
birçok yenilik mevcut. Normalde 8000 ft irtifaya ayarlı olan kabin içi basınç
irtifası bu uçaklarda 6000 ft irtifaya ayarlıdır ve bu durum yolcular için daha
konforlu ve fiziksel olarak daha az yorucu bir uçuş imkanı sunar. Bunun yanında
yolcular için yapılan bir diğer yenilik ise geniş pencerelerdir. Ayrıca bu
pencerelerde perde yok ve kumanda sistemiyle kontrol ediliyor. Kokpitte de bir
takım yenilikler var tabi ki. Bunlardan en önemlisi HUD (Head Up Display)
ekranı, bu ekranlar daha çok savaş uçaklarında kullanılır ve pilotun gözünün
önüne şeffaf bir ekranda uçuşa dair temel bilgileri doğrudan getirir. İlk defa
Dreamliner ile sivil bir yolcu uçağında kullanılmıştır.
Bugüne kadar 80 farklı şirketten 1540 adet sipariş alan
Dreamliner’ın tanesi yaklaşık olarak 290 milyon dolardır.
A320-200;
THY filosunun kısa orta menzilli bir diğer uçağı A320-200
tipi uçaklardır. Filoda toplam 18 adet bulunur. İngiliz Syneca ve General Electric
ortaklığında yapılan CFM-56 5B Turbofan motorları bu uçakları uçurmaktadır. Split
winglet yapısına sahiptirler. Dışarıdan bakıldıklarında 2 adet büyük, 2 adet kanat
üzeri küçük çıkış kapısına sahiptirler. Maksimum kalkış ağırlığı 77 tondur.
A320 / A321 NEO;
New Engine Option adıyla hayata geçirilen NEO projelerinde
yakıt tasarrufu ve verimliliğin artırılması hedeflenmektedir. THY bünyesinde 4
adet A320 NEO, 52 adet ise A321 NEO bulunmaktadır. A321 NEO’lar A320 NEO’lara
göre biraz daha uzundur. İkisinde de “sharklet” adı verilen winglet yapısı
kullanılmaktadır. Bu uçaklarda en büyük sorun ise motor sorunlarıdır. THY zaman
zaman bu motor sorunları nedeniyle uçakları yere indirmek zorunda kalıyor. THY
Pratt Whitney PW 1100G motorlarını tercih etmişken, aynı uçaklara sahip Pegasus
Havayolları ise CFM Leap 1 motorları tercih etmiştir. Bundan dolayı Pegasus motor
sorunları yaşamazken THY ise sık sık sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar sadece
THY bünyesindeki uçaklarda değil tüm Dünya’da diğer havayollarında da
yaşanmaktadır. Pratt Whitney motorları nedeniyle iflasını açıklayan havayolları
bile mevcut. Hindistan’ın Go First Air Havayolları’nın bünyesindeki tüm uçaklar
neredeyse NEO tipi uçaklar ve hepsi Pratt Whitney motorlara sahip. Dolayısıyla
uçakların büyük bir kısmı yerde olduğu için şirket batmış durumda. Havayolları
durumu uluslararası mahkemelere taşımayı düşünüyor.
Peki bu motorlarda yaşanan kronik sorun ne? Arıza
genellikle uçuş sonrası 1 ila 2 saatlik süre arasında ortaya çıkıyor. Motorun
üst kısmı diğer bölgelere göre daha geç soğuyor bu da motorun şaftında bir
eğilmeye neden oluyor. Bundan dolayı da motor arızaları ortaya çıkıyor.
A321-200;
A321 -200 uçaklarından THY filosunda 72 adet bulunmaktadır.
Bu B737-800’lerden sonra en büyük sayı. 89 ton kalkış ağırlığına sahip A321-200
tipi uçaklar 5600 km menzile sahipler. Bu uçaklarda en çok öne çıkan detay “Fly
By Wire” sisteminin kullanıldığı ilk uçaklardan biri olmasıdır.
Fly By Wire, bir otopilot sistemidir ve pilotun verdiği aşırı
komutları limit içi değerlere dönüştürerek kazaların önlenmesini sağlar. Örneğin;
pilot sidestick kolunu tamamen çekip uçağı burun yukarı kaldırdığında bu sistem
bu durumun stall’a yol açmaması için hareketi limitler ya da motor takatini
artırabilir.
A330-200 / A330-300;
A330-200 ve A330-300 uzun menzilli uçaklardır. THY filosunda
36 adet A330-300 ve 13 adet A330-200 tipi uçak bulunmaktadır. Maksimum kalkış
ağırlıkları 230 ton civarındadır. A330-200 uçakları 13200 km menzile sahipken
A330-300’ler ise 11750 km menzile sahiptir. İki uçakta da konvansiyonel winglet
kullanılmıştır. Kanat açıklıkları aynı olsa da A330-300 daha uzun bir gövdeye
sahiptir. A330-200 Rolls Royce Trent 700 tipi motor kullanırken A330-300 ise GE
CF6-80E1 motorunu kullanır. A330-200 modelinin aynı zamanda 12 adet de kargo
modeli THY filosunda mevcuttur.
A350-900;
THY’nın 400. uçak olarak reklamını yaptığı A350-900 tipi
uçaklar birçok yenilik barındırmaktadır. Oval kokpit camları, sharklet kanat
uçlarıyla estetik bir görünüme sahip olan bu uçağın maksimum kalkış ağırlığı
268 tondur. Kullandığı Rolls Royce Trent XWB Turbofan motoru ve karbon fiber
takviyeli plastik gövdesiyle aerodinamik olarak verimli ve 15700 km menzile sahip
bir uçak olarak öne çıkmaktadır. Bu özelliği ile THY filosunun en uzun menzilli
uçağıdır. Tıpkı B787 Dreamliner’lar gibi bu uçaklarda da kabin irtifası 8000 ft
değil 6000 ft olarak ayarlanmıştır. Bu da daha konforlu bir yolculuk imkanı
sunmaktadır. THY bünyesinde 14 adet A350-900 tipi uçak bulunmaktadır.
Aşağıdaki tablolarda tüm uçaklara ait veriler bir araya getirilmiştir.
2)
https://www.airbus.com/en/products-services/commercial-aircraft/cockpits
3)
https://www.boeing.com/commercial/737max/translations/737-max-contacts_tr.page
4)
https://www.flyertalk.com/articles/faa-takes-action-on-dreamliner-cockpit-seats-after-design-flaw-exposed.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder