Havacılık tarihi kanla yazılmıştır. Havacılık tarihine baktığımızda bu sözün ne kadar doğru olduğu açıktır. Her kaza havacılıkta yeni gelişmelerin önünü açmıştır. Her kaza sonrası yeni önlemler alınmış yeni prosedürler ortaya çıkmıştır. Havacılık bu şekilde gelişmiş ve bugünkü durumuna gelmiştir. İşte CRM'de bu kazalar sonuncunda ortaya çıkmış bir kavramdır. 1970'li yıllarda havacılık kazaları incelendiğinde büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle 27 Mart 1977'de yaşanan Tenerife Kazası bunun en büyük örneğidir. İletişim kaynaklı bu büyük kazada yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. İşte bu gibi kazaların sonucunda 1979 yılında NASA'nın yaptığı ve kokpitteki iş gücünü yönetimini düzenlemeyi amaçladığı çalışmalar CRM'in başlangıcı olarak kabul edilebilir. 1984 yılında Dr. John K. Lauber tarafından CRM'in tanımı şu şekilde yapılmıştır; uçuş emniyetinin gerçekleştirilmesi ve uçuş ekibinin verimliliğinin artırılabilmesi için mevcut kaynakların tümünün etkin bir şekilde kullanımı.
1980 yılında ilk kapsamlı eğitimi United Airlines hazırlamıştır. NASA'nın aksine hazırlanan bu eğitim sadece kokpit ekibini değil teknisyenleri, mühendisleri kısacası uçakta herhangi bir kazaya sebep olabilecek tüm personeli kapsamıştır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki CRM ekip çalışmasını artırarak en uygun risk yönetimi ile hataları ve insan faktörünün kazalara olan etkisini en aza indirerek olası kazaları önceden engellemeyi hedefler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder